Bugünkü konumuzun ana teması "elin ağzı torba değil ki büzesin"...
Hayatımızın en can alıcı dönemlerinde iyi ya da kötü her kafadan bir ses çıkar maalesef. Bazılarımız bunları tolere edip görmezden gelmeyi başarabilirken, bazılarımız da ister istemez bu söylenenleri kafaya takar ve bunları beynini kemiren birer kurt haline getiriverir.
Bu kötülüğü kendinize yapmayın! Bırakınız söylesinler, bırakınız rahatlasınlar (!)...
Siz siz olun, sadece doğum yapacağınız ve bebeğinizi ilk kez göreceğiniz, ona ilk kez dokunacağınız o büyülü ana odaklanın. Bu eşsiz anın hayalinden başka hiçbir şey umurunuzda olmasın.
Şöyle bir şey de var. Eğer onlar sizin psikolojinizi düşünmüyorlarsa, siz onlar ne diyecek diye HİÇ düşünmeyin. Eğer sizi çok kıracak veya haddini aşacak bir şey söylendiğini düşünüyorsanız da lütfen hiç çekinmeden karşı tarafa cevabınızı verin. Kimsenin sizin özel hayatınıza müdahale etme veya sizi hamile halinizle üzme hakkı yok. Bunu sakın aklınızdan çıkarmayın.
Pekiii... Gelelim o söylenenlere... Çevremde duyduğum, internette karşılaştığım veya bana söylenen sözleri sizler için derledim topladım. (Hatta vaktim olursa bir de bunun "yeni doğan hurafeleri" bölümünü yapacağım.) Eğer aşağıda yazdıklarımdan farklı, yaratıcı söylemler duyduysanız lütfen bana ulaşın, listemizi güncelleyelim :) Şimdi hep beraber şu zırvalıklara bir göz atalım ve bunlara ne cevap vereceğimizi düşünürken biraz eğlenelim olur mu? Hadi başlayalım.
"Planlı mıydı, kazara mı oldu?" Kaza kurşunuydu veya değildi, SANANE.
"Daha önce düşük yaptın mı?" Bu merakının neye dayandığını inan anlamıyorum, anlamak istemiyorum. Biz seninle ne ara böyle yakın olduk, he komşu teyzem?
"Daha önce düşük yaptın mı?" Bu merakının neye dayandığını inan anlamıyorum, anlamak istemiyorum. Biz seninle ne ara böyle yakın olduk, he komşu teyzem?
"Ne kadar sürede hamile kaldın? Hemen hamile kaldın mı?" Bu soruya 46 numaralı psikopat bakışımı yapıp, arkamı dönüp giderdim herhalde. Muhatap bile olunmaz.
"Normal doğum mu istiyorsun, sezaryen mi?" Kısmet olursa normal inşallah, sezaryen olursa aforoz etmeyeceksin değil mi güzel teyzecim? He bir de, bu bilgi senin hayatının tam olarak hangi evresinde işe yarayacaktı, onu da söylersen sevinirim.
"Tüp bebek mi, normal mi?" Öyle veya değil, senin hayatında bir değişiklik olacak mı güzel teyzecim?
"Normal doğum mu istiyorsun, sezaryen mi?" Kısmet olursa normal inşallah, sezaryen olursa aforoz etmeyeceksin değil mi güzel teyzecim? He bir de, bu bilgi senin hayatının tam olarak hangi evresinde işe yarayacaktı, onu da söylersen sevinirim.
"Tüp bebek mi, normal mi?" Öyle veya değil, senin hayatında bir değişiklik olacak mı güzel teyzecim?
"Hamile kaldığından beri kaç kilo aldın?" Yahu SANANE. Ben zaten bu yeni halime yeni vücuduma alışmaya çalışıyorum. Bir de sen obeziteyle mücadele ekibi gibi gezmesene tepemde. O kocaman popişinle bana bunu sormaya hiç mi hiç hakkın yok bir kere! Bebeğime ve bana sıkıntı yaratmadığı sürece istediğim kadar kilo alırım, sonrasında bu kiloları verecek olan da benim, bu durum seni hiç mi hiç ilgilendirmez güzel kardeşim.
"Cinsiyeti ne? Aaa kız mı? (Buruk bir surat ifadesiyle) olsun üzülme, ikincisi erkek olur." Ya ben üzülmüyorum, ne olur sen de kendini üzüp harap etme demeyeceğim tabi ki. Peki sen kız olunca üzüldüğün, erkek olunca sevindiğin bebeğin cinsiyetini kim belirliyor biliyor musun? BABA belirliyor. Hani kız olunca ah vah ettiğin ANNEler değil yani, bil istedim.
"Allah kurtarsın." Evet çünkü ben ceza evindeyim ve gün sayıyorum. Sana söyleyeceklerim bu kadar.
"Karnın hiç çıkmamış/çok çıkmış." Evet sonuç? Seni akıllı bıdık, çünkü ben bunu görmüyorum, bizim evde ayna yok. Her akşam eşimle sana gelelim mi? Belki bu güzel hamile kardeşine yemek filan da yaparsın. He olmaz mı?
"Hala doğuramadın mı sen?" Bu da son ayında olan hamilelerin duyduğu en favori cümle. Evet hala doğurmadım, gördüğün gibi top şeklinde geziyorum. Peki bu durum senin hayatında ne gibi değişikliklere sebep oluyor, biraz anlatmak ister misin çok sevgili teyzecim?
"Doğurduktan sonra çalışacak mısın?" Yani richie rich ailesinden gelmiyorum, babam fabrikatör filan da değil. Mecbur çalışacağım güzel teyzem. Hayat şartları malum. Ama sen benimle illaki evde oturup gündüz kuşağı kadın programlarını izleyerek kahve hüpletmek istiyorsan, söz bir gün yaparız. Olur mu?
"Hamile olman eşinle olan ilişkini etkiledi mi?" Ne açıdan teyzecim? Aslında ben senin tam olarak hangi açıdan sorduğunu ve ne duymak istediğini çok iyi biliyorum ama... Neyse, bir of çekiyorum ve susuyorum.
"Çatlağın var mı?" Aaa dön bakayım, bacaklarındaki portakal kabuklarından sanat eseri olur biliyor musun? Eee ne duruyoruz, şunu güzel bir fotoğraflayalım da bu seneki uluslararası festivallerde yarışmaya katılırız belki ne dersin?
"Karnın hiç çıkmamış/çok çıkmış." Evet sonuç? Seni akıllı bıdık, çünkü ben bunu görmüyorum, bizim evde ayna yok. Her akşam eşimle sana gelelim mi? Belki bu güzel hamile kardeşine yemek filan da yaparsın. He olmaz mı?
"Hala doğuramadın mı sen?" Bu da son ayında olan hamilelerin duyduğu en favori cümle. Evet hala doğurmadım, gördüğün gibi top şeklinde geziyorum. Peki bu durum senin hayatında ne gibi değişikliklere sebep oluyor, biraz anlatmak ister misin çok sevgili teyzecim?
"Doğurduktan sonra çalışacak mısın?" Yani richie rich ailesinden gelmiyorum, babam fabrikatör filan da değil. Mecbur çalışacağım güzel teyzem. Hayat şartları malum. Ama sen benimle illaki evde oturup gündüz kuşağı kadın programlarını izleyerek kahve hüpletmek istiyorsan, söz bir gün yaparız. Olur mu?
"Hamile olman eşinle olan ilişkini etkiledi mi?" Ne açıdan teyzecim? Aslında ben senin tam olarak hangi açıdan sorduğunu ve ne duymak istediğini çok iyi biliyorum ama... Neyse, bir of çekiyorum ve susuyorum.
"Çatlağın var mı?" Aaa dön bakayım, bacaklarındaki portakal kabuklarından sanat eseri olur biliyor musun? Eee ne duruyoruz, şunu güzel bir fotoğraflayalım da bu seneki uluslararası festivallerde yarışmaya katılırız belki ne dersin?
"Çileği elleme leke olur, ayva ye bebek gamzeli olur" ve türevlerini duyduğumuz milyon tane hurafe ve zırvalık. Cevap vermek bile istemiyorum. En içten olmayan gülüşümle sırıtıp arkamı dönüp gidiyorum.
"Bebeğe sarı giydir (veya üstüne sarı bez ört) ki sarılık olmasın" Yahu bir gidin Allah aşkına, ne olur az ötede çıldırın. Ben bir bilim kadınıyım ne olur sarı fantezilerinizi benden ve bebeğimden uzak tutun. Ayrıca sarılık olur diyerek yaydığınız kötü enerjinizi de kendinizle birlikte kapı dışarı edin.
"Al basması (kırk basması) olur, anneye kırmızı taç takılmalı, 40 gün anne ve bebek yalnız bırakılmamalı, 40 gün dışarı çıkarılmamalı." Yahu loğusa olmak zaten yeterince zor ve ben daha bu sürece adapte olmaya çalışıyorum, bir de 40 gün beni ve bebeğimi eve tıkma düşüncesini empoze ederek neyi amaçlıyorsun ey hurafelerin ateşesi, söyle bana? Beni bu şekilde daha çok bunalıma ve depresyona sokuyorsun farkında değil misin? Aaa bak sana ne diyeceğim, bebiş ziyaretinin kısası makbuldür, sen istersen kendini de zırvalıklarını da alıp evinin yolunu tut, he ne dersin?
"Emzirmek için 3 ezan bekle" yani sen şimdi diyorsun ki çocuk 9-12 saat aç kalsın, kilo kaybetsin, Allah korusun hastalansın. Teyzecim ben sana hiçbir şey demiyorum seni Allah'a havale ediyorum.
"İlk ağız sütü (kolostrum) bebeğe verilmemeli, toprağa atılmalı" Pardon bu hangi kurumdan tasdikli? Bebeğe verilen 1 damla anne sütünün bile öneminden bahsedilirken sen diyorsun ki ilk günlerde gelen sütü bebeğe verme. Yahu bu hangi delinin uydurması? Biri lütfen açıklasın. (Ağız sütü inanılmaz antioksidanlar içeren ve bebekler için koruyuculuğu tıbbi olarak kanıtlanmış olan anne sütüdür.)
"Kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız olur, ya hırsız!" Allah aşkına kötü niyetinizi de alın gidin buradan. Bana ve bebeğime negatif enerjinizi ve kötü düşüncelerinizi empoze etmeye çalışmanıza izin vermeyeceğim.
"Terli saçını yüzüne sürersen doğum lekelerin geçer" Bu gerçekten hayatımda duyduğum en ilginç zırvalıklardan. Bu safsataya göre doğum yapan anne doğumdan hemen sonra terli saçını yüzüne sürerse doğum lekeleri silinirmiş. Ya Allah aşkına bu söylediğinizin bilimsel bir dayanağı var mı? Ne olur bana da gönderin, okumak istiyorum!
"Bebeğin teri kokmasın istiyorsan tuzlaman (tuzlu su ile yıkanması) lazım" Bana öyle bir insan evladı getirin ki terleyince hacı şakir sabunu koksun. Yahu sen bebeğin o incecik narin tenini nasıl tuzlarsın ya? Yahu hangi kafayla söylüyorsunuz tüm bunları Allah aşkına? Bu kafadan ben de çok istiyorum, biraz alamaz mıyım?
"Bebeği ayaklarının altından öpersen talihsiz olur" He evet yanaklarından şapur şupur öpüp dışarıda her türlü mikroba bulaşan elinle bebeğime dokunursan hiçbir şey olmaz. Ayaklarından da öpme güzel kardeşim, sen hiç öpme benim bebeğimi. Uzaktan agucu gugucu serbest, anlaştık mı?
"Bebeğin teri kokmasın istiyorsan tuzlaman (tuzlu su ile yıkanması) lazım" Bana öyle bir insan evladı getirin ki terleyince hacı şakir sabunu koksun. Yahu sen bebeğin o incecik narin tenini nasıl tuzlarsın ya? Yahu hangi kafayla söylüyorsunuz tüm bunları Allah aşkına? Bu kafadan ben de çok istiyorum, biraz alamaz mıyım?
"Bebeği ayaklarının altından öpersen talihsiz olur" He evet yanaklarından şapur şupur öpüp dışarıda her türlü mikroba bulaşan elinle bebeğime dokunursan hiçbir şey olmaz. Ayaklarından da öpme güzel kardeşim, sen hiç öpme benim bebeğimi. Uzaktan agucu gugucu serbest, anlaştık mı?
"Bebeği toprakla kundaklamak (höllük)" Bu gelenek mi ne bilmem ama, hayatımda tuzlamadan sonra duyduğum en berbat fikir diyebilirim. O hassas narin cilde sahip bebeği, içerisinde ne tür mikropların olduğunu bilmediğimiz (ısı olarak da uygun olmayan) toprakta kundaklamak da nedir? Ne olur bu tür acayip fikirlerinizi kendinize saklayın olur mu, duydukça içim daralıyor.
Kim bilir yukarıda sıraladıklarımın dışında bizleri deli edecek neler neler var. Bunlar sadece benim karşılaştıklarım, denk gelip okuduklarımdı. Eğer sizlerin de görünce hayretler içinde kaldığı hurafeler var ise bana mutlaka yazın. Olur mu?
Bu arada doğumuma çok az kaldı, yeni yazı biraz gecikmeli de olsa gelecek :) Şimdilik kendinize çok iyi bakın ve sevgiyle kalın.
CoffeeLoverMom
Yorumlar
Yorum Gönder